27 Şubat 2012 Pazartesi

Bahçemdeki Çilkeklikler :)


Yaklaşık bir aydır bizim siteye çilkeklikler geliyor. Ya da ben bir aydır farkındayım. Sabah onları görebilmek için erkenden kalkıp, fotoğraf makinemi elime alıyorum. Hatta akşamdan makineyi hazırlıyorum. O kadar ürkekler ki... Evin içinde beni görüp de kaçmasınlar diye emekleyerek dolaşıyorum :)

17 Şubat 2012 Cuma

Ece kuşuna...

Yaptığım bütün kuşlar birilerine hediye gidiyor. İyi ki de öyle oluyor. Yoksa evde dayanılmaz bir kuş patlaması olacak. Hoş kuşlu epey malzeme birikti ama önemli olan evdekilere gaga takmamam sanırım!
İşte bu da kızlarla ve eşleriyle yaptığımız "kuş gecesi" ardından ortaya çıkan bir kuş. Kalıp hazırdı ama sonuç çok farklı oldu. Bir gün boyunca boynuma kolye olarak takıp gezmiştim. Sonra da sevgili Ece'nin oldu.

Lavanta kokulu kuşlar...

Lavanta kokusuna bayılıyorum. Olabilecek her şeyin içine koyma eğilimindeyim. Elbette kuşlar da bu durumdan nasiplerini alıyor... Bu, uzun zaman önce yaptığım bir kuş. Yapar yapmaz Aysegül'e vermiştim. Belki bir yerlere asmak ister diye dayımın eski tuhafiye dükkanından bana miras kalan sutaşlarından bir parça dikmiştim üzerine. Blog dünyasına girince fotoğrafını çekmek için Ayşegül'den geri istedim. Geçen haftasonu nihayet birkaç fotoğraf çekebildim ve o da tekrar Aysegül'e kavuştu.


Bu baykuşlar ablama uçtu...

Şubat tatilinin bir haftasında annem ve yeğenim bize geldiler. Onlar Tekirdağ'a dönmeden ablama bu baykuşları yaptım. En güzel yanı ben bu baykuşları yaparken yeğenim Berfin (15), oğlum Arda (12) ve kızım Eda'nın (8) da baykuş yapmaya karar vermeleriydi. İplikleri iğneye geçirmeleri bile olaylı oldu. Ama sonuçlar çok güzeldi. Berfin benim yaptıklarıma epey benzeyen bir baykuş yaptı. Arda da ona yakın diyelim! Ama Eda'nınki tam ona yakışır bir şey oldu. Asla bir başkasının yaptığının kopyası olmayan, kendine özgü bir şey... Sanırım onların fotoğrafını da yayınlamalıyım!